15 Eylül 2015 Salı

Atopik Dermatit



Atopik Dermatit Nedir?

Atopik dermatit Roma İmparatorluğunda imparatorluk ailesinde görülmesiyle ilk olarak literatüre Romalı tarihçi Suretonius tarafından dâhil edilmiştir. Tarihçi bu hastalığı rahatsız edici derecede kaşıntılı ve kronik bir deri rahatsızlığı olarak anlatmıştır. Seboreik dermatitte olduğu gibi atopik dermatitte de insanların tüm yaşantısını kapsayacak tek bir türü olmadığından, çeşitli dönemlere tasnif edilerek anlatılır. 


Tıp literatüründe insanın yaşamının başlangıcından iki yaşına kadar olan süreye infantil dönem denmekte ve yaşamın başlamasından iki ay sonrasından itibaren atopik dermatite rastlanabilmektedir. Seboreik dermatit gibi kış aylarında artış eğilimi taşır. Bebeklerde boyunda, çozuk bezinin temas ettiği yerlerde, yanaklarda ve kafa derisinde kendine yer edinir. Bebeklerde olan türünde iki yaşına kadar bu hastalığın geçmesi beklenir. Nadir olsa da geçmeyen durumlarda çocukluk dönemi sayılan iki ila on iki yaş aralığındaki süreç başlar. Stres, sıcaklık değişimleri, havanın kuruluğu hastalığın şiddetlenmesini sağlar. Hastalığın yetişkin dönemindeyse kaşıntı ve etkilenen yerler boyun, göğüs, ayakların üst tarafları, alın, saçlı deri ve göz kapakları olur. Kaşıntı geceleri dönem fark etmeksizin artar.

Tanı


Hastalığın teşhisi seboreik dermatitten ve başka hastalıklardan ayırabilmek adına, bazı ayırıcı özellikleri dikkate alınarak yapılır. Bunlar egzama, kronik dermatit, kuru cilt, ailede atopik hikayesinin tespit edilmesi ve kaşıntının varlığıdır. Atopik dermatit hafif-orta-ağır olmak üzere üçe ayrılır ve bu ayrımlar hastanın rahatsızlığı ve huzursuzluğu ile belirlenir. Seboreik dermatit ile benzer özelliklere sahiptir, bundan dolayı karışma eğilimindedir ancak seboreik dermatit ile en büyük farkı kaşıntının şiddetidir. Atopik dermatit ve seboreik dermatit olan bebeklerdeki en büyük fark, seboreik olan bebeğin uyku bozukluğu yaşamaması iken atopik olan bebekler kaşıntının verdiği rahatsızlık ile uyku problemleri yaşarlar. Bunun yanında seboreik dermatit basit döküntülere, pullanmalara ve kepeklenmelere yol açarken atopik dermatit önemli boyutlarda kızarıklıklara, izlere ve kaşıntıya sebep olur.

Tedavi

Hastalığın muhatabı olan kimselerde ilk olarak en çok rahatsızlık veren şey olan kaşıntının ortadan kaldırılması amaçlanır. Bunun sonrasında cilt kuruluğunu azaltacak ya da engelleyecek bir tedavi önemlidir. Sonrasında hastalığa neyin yol açtığı teşhisinde bulunulur. Bireyin durumuna özel stres, çevresel etmenler ve alerjenler üzerinde durularak bir tedavi periyodu ve planı belirlenir. Tedavi bu bağlamda kişiselleştirilmelidir ve doktorun hastası ile birlikte tespitine dayanmalıdır. Bağışıklık düzenleyiciler ile alerji ortaya çıkaran unsurların yok edilmesine yönelik ilaçlar kullanılmalıdır. Cildin nemliliğini korumak adına günde iki-üç kez banyo suyuna yağ eklenerek ılık bir banyo yapılmalıdır. Bir takım alternatif yöntemler de hastalığın yenilmesi adına uygulanmış olsa da başarısı tespit edilememiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder